‘Tanrı’nın eli’nin günahı: Diego Armando Maradona Sinagra

Cüneyt MUHARREMOĞLU

İvan Turgenyev’in 1862’de kaleme aldığı ‘Babalar ve Oğullar’ romanı Rus edebiyatı için mihenk taşıydı. Baba Nikolay Petroviç Kirsanov ve oğlu nihilist Arkadi Nikolayeviç Kirsanov karakterleri ile iki nesil ortasındaki artan farklılıkları anlatan roman batı dünyasında büyük şöhret kazandı ve Rus edebiyatçılara Batı’nın kapısını açtı. Bu romandan yaklaşık 100 yıl sonra Arjantin’de doğacak öteki bir ‘baba’ da gerçekleştirdikleriyle yalnızca Batı’yı değil dünyayı sallayacaktı. Diego Armando Maradona, Buenos Aires’te sazdan, kilden, gübreden yapılmış bir kulübede doğdu. Ona babasının ismi verildi. Tıpkı kendi çocuğu 1986 yılında Napoli’de doğan Maradona üzere..

Arjantin’de doğan ‘dünya yıldızı’ Maradona’nın futbol hayatında Napoli’nin bu kadar kıymetli yer tutacağını kimse bilemezdi. 1984’te Barcelona’dan İtalya’nın güneyindeki bu yoksul kente geldiğinde ona güzel geldin demek için San Paolo Stadı’nı 85 bin kişi doldurmuştu.

Diego Armando Maradona, Napoli’yi güçlü kuzey grupları ortasından şampiyonluğa taşırken özel hayatı da hareketliydi. Barcelona’da birinci kokain tecrübesiyle ilgili olarak “Tek seferde kendimi Süpermen üzere hissettim” diyen Maradona, Napoli’de bu bahiste hudut tanımıyordu. Pazardan çarşambaya kadar süren uyuşturucu partilerinin akabinde maça çıkıyordu. Maradona’nın hayatına bu devir Cristina Sinagra girdi.

1986, Maradona’nın futbolda tepeye çıktığı yıldı. Meksika’da yapılan Dünya Kupası’nda ‘ilahi’ olaylar yaşanıyordu. Çeyrek finalde meşhur İngiltere maçı ‘Tanrı’nın eli’ ve yüzyılın golüyle Arjantin’in galibiyetiyle bitiyor, Maradona Dünya Kupası’nı grubuna kazandırıyordu. Artık Maradona bir ‘din’di. ‘Hıristiyan sosyalizmi’nin yaygın olduğu Arjantin’de, “Tanrı’nın Eli Kilisesi bile kurulmuştu.

Maradona’nın adeta ‘Tanrı’ muamelesi gördüğü günlerde Cristiana Sinagra, Meksika’dan İtalya’ya döndü ve “Hamileyim” açıklamasını yaptı. 20 Eylül 1986’da bir erkek çocuk doğurdu. Çocuğuna Diego Armando Maradona Sinagra ismini verdi. Fakat bir sorun vardı. Maradona çocuğun kendisinden olduğunu kabul etmiyordu. Olay mahkemeye taşındı. Maradona, DNA testine girmedi. İtalyan mahkemeleri bunun üzerine çocuğun Maradona’dan olduğuna karar verdi. En meşhur cümlesi “Ben halkın temsilcisi, sessizlerin sesiyim. Ben El Diego’yum” olan “Tanrı’nın eli” ise “Aziz değilim” diyerek çocuğunu kabul etmiyor, oğlunu görmek istemiyordu.

Diego Armando Maradona Sinagra da birebir babası üzere futbola büyük ilgi duyuyordu. Onunla tıpkı mevkide, forvetin gerisinde oynuyordu. Napoli altyapısından Genoa U19 kadrosuna gittiğinde yıl 2004’tü. Birden fazla vakit kulüpsüz kaldı. Onun dışında, kısa aralıklarla Cervia, Internapoli, Quartograd, Venafrao, US Boys Caivanese, Arzanese, Savoia, Afro Napoli ve Villa Literno ekiplerinde forma giydi. Transfer pahası yalnızca 3 dönem 50 bin Euro’ya çıktı. 2019 yılında da futbolu bıraktı. Hayatının hiç bir devrinde skandallara karışmadı. Birebir Turgenyev’in ‘Babalar ve Oğullar’ kitabındaki üzere farklı dünyaları vardı Arjantin efsanesi Diego Armando Maradona ile… O ‘günahsız Maradona’ idi.

Diego Armando Maradona, 1991 yılında kokain kullandığı gerekçesiyle futboldan 15 ay men edildi. Napoli günleri sona ermişti. Birkaç kulüp dolaştıktan sonra Arjantin’e döndü. Faal futbol hayatı bitip teknik yöneticiliğe başladığında pişmanlıklar yaşamaya başladı. Direktör Buyruk Kusturica’nın hazırladığı belgeselde Maradona, “Sonradan eski görüntüleri izlediğimde anladım ki ailemle, çocuklarımla ilgili çok kıymetli anları kaçırmışım, yaşayamamışım” diyerek itirafta bulunuyordu.

43 yaşına geldiğinde Napoli’de bir oğlu olduğunu fark etti. Onunla birinci kez 2003 yılında İtalya’da bir golf turnuvasında görüştü. İtalyan basını, 2007’de Maradona’nın oğlunu kabul ettiğini yazdı. Ortalarına tekrar yıllar girdi. Ta ki 2016 Ağustos’una kadar. Bu buluşmada, Maradona’nın tekrar daha evvel kabul etmediği ve mahkemece tekrar onun olduğu kararı verilen kızı Jana da vardı. Dalma ve Giannina isminde iki kızı ve Diego Fernando isminde bir oğlu daha bulunan efsane, “Oğlumla bir ortaya geldiğim için çok memnunum, Onunla ve kızım Jana ile tekrar bir ortaya geldik. Onu çok seviyorum birebir bana benziyor” diyordu.

Bu, baba ve oğul Maradona bağında dönüm noktası oldu. ‘Günahsız Maradona’, babasının 60. yaşı için 30 Ekim 2020’de Marca’da yayınlanan söyleşisinde “Soyadınla Napoli’de nasıl yaşıyorsun?” sorusuna şu cevabı veriyordu: “Sakince hallediyorum. Burada doğdum ve hayatım boyunca burada yaşadım. 34 yaşındayım. Hayatımın kimi yerleri kolay olmadı, zira ona burada tapıyorlar. Kıssa birinci defa gün ışığına çıktığında, pek çok insan annem Cristina Sinagra’ya inanmadı lakin sonra işler düzeldi.”

Oğul Maradona’ya nazaran babasının bütün meseleleri çok iyi olmasından kaynaklanıyordu. “Diego seni ‘normal’ bir oğul olarak görüyor mu?” sorusuna verdiği karşılık ‘geçmişten gelen’ bir serzeniş içerse de babasının sevgisine inandığını gösteriyor: “Elbette geçmiş silinemez. Sanırım beni bir oğul üzere seviyor. Tüm çocukları için çok sevgisi var. Büyük bir kalbi var ve herkese iyi davranıyor. Hayatında başına gelenler, insanlara karşı çok iyi davrandığı için oldu. Çok sakin, rahatlamayı ve meskende televizyon izlemeyi seviyor. Bu, dışarıdan insanların inanmadığı bir şey. Bütün sıkıntıları çok iyi olmasından kaynaklanıyordu. Katı olmakta zorlanıyor ve tahminen hayır demeyi bilmiyordur.”