Galatasaray’ın eski gol kralı: “Falcao, aldığı parayı iade etsin”

MASKESİZ SÖYLEŞİLER – AHMET UYKAN

Onu Galatasaray forması altında attığı birbirinden hoş gollerle tanıdık. Türkiye’de yabancı olarak gol hükümdarı olan birinci oyuncu oldu. Sarı kırmızılı formayla Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu kazandı. Galatasaray’dan sonra Türkiye’de Sarıyer ve Bakırköyspor formalarını da giydi. Türkiye’nin birinci yabancı gol hükümdarı Tarık Hodzic, sorularımıza ‘maskesiz’ karşılıklar verdi. İşe o söyleşi…

“ÖNCE SOSYOLOG SONRA FUTBOLCU OLDUM”

-Oldukça uzun boylusunuz. Çocukluk yıllarınızda basketbol mu oynadınız?

Basketbola da merakım vardı. Lakin benim için futbol daima ön plandaydı. 6 yaşından itibaren Zeljeznicar Sarajevo’da oynamaya başladım. Babam okumamı istiyordu. Üniversite bitirmeden futbolcu olmana müsaade vermem diyordu. Daima sorun çıkarırdı. Ben de onun dediğini yaptım. Sosyoloji fakültesini bitirdim.

“İKİNCİ LİG’DE YILDIZIM PARLADIM”

-İlk profesyonel mesleğinize nerede başladınız?

Biliyorsun eski Yugoslavya futbolcu fabrikası üzereydi. Rekabet çoktu. 1970 yılında Zeljeznicar Sarajevo, deneyim kazanmam için beni ikinci lig gruplarından Famos Hrasnica’ya kiraladı. Orada 28 gol atınca yıldızım parladı. 1979’da Belçika’nın RFC Liege ekibi beni denemeye çağırdı. Hazırlık maçında 3 gol atınca beni transfer ettiler.

“TRANSFER TEKLİFİ KONSOLOSLUKTAN GELDİ”

-Galatasaray ile yolunuz nasıl kesişti?

1981 yılıydı. Liege ile olan kontratımın son yılında menisküs ameliyatı olmuştum. Belçikalılar uzun müddet alanlara dönmeyeceğimi sanmıştı. O yüzden öbür bir golcü almışlardı. Ben çabuk güzelleştim ve gruba döndüm. Ama benim yerime yeni transferi oynatacaklarını söylediler. Ben de aldığım parayı onlara iade ettim. O günlerde Belçika’nın Türk konsolosu meskenimi telefonla arayarak ‘Galatasaray’da oynar mısın?’ diye sordu. Ben de kabul ettim.

“BENİ GALATASARAY’A ERSAN FERAY ALDIRDI”

-Belçika konsolosunun Galatasaray kulübü ile irtibatı mı varmış?

O periyot Galatasaray’ın genel kaptanlığını yapan merhum Ersan Feray’ın yakın akrabasıymış. Belçika’daki maçlarımı izlemiş ve beğenmiş. Daha sonra da Ersan Feray’a benden bahsetmiş.

“TÜRKİYE KUPASI’NDA HİSSEM BÜYÜKTÜ”

-Sanırım siz Türkiye’ye devre ortasında gelmiştiniz.

Evet. Şubat ayında Galatasaray’a transfer olmuştum. Ligde şampiyon olamamıştık ancak Türkiye Kupası’nı kazanmıştık. Kupada büyük emeğim geçmişti. 5 gol atmıştım.

“BEN HER YERDE GOL ATARIM”

-Belçika’dan sonra Türkiye’de oynamak nasıl bir histi? Bilhassa saha koşulları sizi zorladı mı?

O devir Türkiye’de Kenan Cihan rejimi vardı. Lakin; bundan etkilenmedim. Toprak yahut çim alanda oynamak fark etmez. Sonuçta ben para kazanmak için gelmiştim.

“KAPTAN FATİH’İN HER DEDİĞİ YAPILIRDI”

-Galatasaray’da Türk futbolunun iki değerli ismi Fatih Terim ve Mustafa Denizli ekip arkadaşınızdı. Onlardan kısaca bahseder misiniz?

Galatasaray’da beni birinci karşılayan asbaşkanlardan Alp Yalman ile kaptan Fatih Terim’di. Mustafa Denizli ise benden bir sene sonra geldi. Fatih Terim kadronun başkanıydı. Şu an olduğu üzere her şey ondan soruluyordu. Ne derse kanundu.

“EVDE EŞYA OLMAYINCA BOSNA’YA DÖNDÜK”

-Fatih Terim ile bir anınız var mı?

Olmaz olur mu…Onunla çok iyi arkadaştık. Bizim (Mirza) Sejdic ile Galatasaray’dan ayrılmamıza pürüz olmuştu. Ben ve Sejdic o vakit otelde kalıyorduk. Bir gün yöneticilerden merhum Naci Özkaya geldi. ‘Size mesken tuttuk. Artık otelde kalmayacaksınız’ dedi. Konuta bir baktık bir tane bile eşya yok. ‘Hadi bizi bırakın. Çocuklar nerede uyuyacak?’ diye sorduk. Naci Özkaya, ‘Yakın vakitte gelecek’ diye yanıt verince biz de kızdık. Bavullarımızı toplayıp Sarajevo’ya döndük. (Gülerek)

“EV KRİZİNİ FATİH TERİM ÇÖZDÜ”

-O periyot ‘Sejdic ile Hodzic Galatasaray’dan kaçtı’ halinde haberler çıkmıştı. Sonrasında olaylar nasıl gelişti?

Kulüp bizi takım dışı bıraktı. Bir müddet sonra İstanbul’a döndük. Konutta tüm eşyalar vardı. Bunda Fatih Terim’in katkısı büyüktü. Lider Ali Uras’a bizim Galatasaray’a yararlı olduğumuzu söyleyerek problemimizin çözülmesini istemiş. Lider da gerekeni yapmış.

“İLK MAÇIMDA FENERBAHÇE’YE GOL ATTIM”

-Galatasaray formasıyla birinci golünüzü kime attığınızı hatırlıyor musunuz?

Natürel ki… Birinci maçımı Türkiye Kupası maçında Fenerbahçe’ye karşı oynamıştım. Cüneyt Tanman ve benim golümle 2-0 kazanmıştık. 2-2 berabere kaldığımız ve Fenerbahçe’yi elediğimiz rövanşta da bir gol daha atmıştım.

“KALEDE ‘KOVA YAŞAR’ VARDI”

-Fenerbahçe’nin kalesinde kim vardı?

Yaşar, Yaşar…Kova Yaşar (Gülüyor). Fakat Yaşar (Duran) çok iyi insan. Yakın bir vakitte restoranıma gelen Samsunsporlu eski futbolcu Namık Yüksel bizi telefonda görüştürmüştü. Beni Antalya’ya davet etti. Yaşar’la birbirimizi seviyoruz.

“YAŞAR’IN DEHŞETLİ RÜYASIYDIM”

-Siz Sarıyer’de oynarken de Yaşar’a gol atmıştınız?

Evet…(Gülerek) Fenerbahçe ile 3-3 berabere kalmıştık. İki golü ben atmıştım. Kalede tekrar Yaşar vardı. Maçtan evvel, ‘Sana iki golüm var’ demiştim. Dediğimi yaptım. Youtube’tan Yaşar’ın hayatını anlatan bir programı izlemiştim. ‘Sizin için en kaygılı rakip oyuncu kimdi’ sorusuna, ‘Galatasaraylı Hodzic’ yanıtını vermişti. (Gülüyor)

“4-1 ÖNE GEÇTİK LAKİN AZ DAHA KAYBEDİYORDUK”

-Fenerbahçe’ye karşı 4-1 öndeyken 4-4 biten lig maçı hâlâ hafızalarda. O maçta neler yaşanmıştı?

Benim golümle ikinci yarının çabucak başında 4-1 öne geçtik. Ondan sonra ne olduğunu anlamadan peş peşe goller yedik. Maç 4-4’e geldi. Az kalsın kaybediyorduk. Zira son dakikalarda Fenerbahçe’nin şutu direkten dönmüştü. Kontratakta da biz beşinci golü atabilirdik.

“ÇAY KAHVE İÇEREK GOL HÜKÜMDARI OLDUM”

-1983-1984 döneminde 16 golle Türkiye’nin birinci yabancı gol hükümdarı oldunuz. O anda neler hissettiniz?

Benim için büyük bir gurur. Türk futbol tarihine geçtim. Attığım goller de Öner Kılıç’ın katkısı vardı. Öner, maçlardan evvel,’Tarık, sana orta yapacağım’ kaygısı. Ben de, ‘Tamam, ben de ceza alanında çay- kahve içip bekleyeceğim.’ diye karşılık verirdim.(Gülüyor). Bir de Büyük Metin (Yıldız). O da iyi ortalar yapardı. Şahane oyuncuydu.

“ŞİMDİKİ FORVETLER BECERİKSİZ”

-Şu anda Galatasaray’da oynasaydınız kaç gol atardınız?

Bilemiyorum. Lakin santraforların bu kadar gol bahtını nasıl değerlendiremediklerini anlayamıyorum. Fecî bir durum.

“MAÇLARI İZLERKEN KENDİMİ YİYORUM”

-Gol sayısı veremiyor musunuz?

En az 30 gol atardım. Fatih Terim’e de bunu sorabilirsin. Galatasaray’ın her maçını izliyorum. Kaçan gollere inanamıyorum. Kendi kendimi yiyorum. O kadar çok para kazanmalarına karşın gol atmasını beceremiyorlar. Onların yerinde olsam gece kahrımdan uyuyamazdım.

“KAZANDIĞIM PARALARIN YERİ BELLİ”

-Siz pekala Türkiye’de iyi para kazandınız mı?

(Gülüyor) Eh işte…Bütün karımı yatırıma dönüştürdüm. İş yerimi satın aldım, daire sahibi oldum.

“HAKEMLER ANTRENÖRLÜK MESLEĞİMİ BİTİRDİ”

-Teknik yöneticiliği neden düşünmediniz?

Bir devir Zeljeznicar’da çalıştım. 17 maça çıktım, 16 galibiyet aldım. Finalde hakem yüzünden kaybettik. O günden sonra ben bir daha hocalık yapmam dedim. Halbuki iyi bir teknik yönetici olabilirdim.

“GALATASARAY DZEKO İÇİN ORALI OLMADI”

-Edin Dzeko’yu yıllar evvel Galatasaray’a önerdiğiniz söyleniyor? Yanlışsız mu?

Evet gerçek…Dzeko, 18 yaşındaydı. O devir Galatasaray’daki idarecileri arayıp Dzeko’yu almalarını tavsiye etmiştim. ‘Sana haber veririz’ dediler. Bir daha da aramadılar. Sonra Felix Magath, Dzeko’yu Wolfsburg’a aldırdı.

“DZEKO, TÜRKİYE’YE NEDEN GELSİN Kİ!”

-Şimdi de Dzeko’nun ismi Fenerbahçe ve Beşiktaş ile anılıyor. Sizce Dzeko Türkiye’ye gelir mi?

Sanmıyorum…Türkiye’ye gelmez Dzeko. İtalya’da iyi para kazanıyor. Orada meskeni var. Ailesiyle Roma’da keyifli. Mesleğinin sonuna gelmiş esasen. 35 yaşından sonra ekip değiştireceğine ihtimal vermiyorum.

“FALCAO, ALDIĞI PARALARI İADE ETMELİ”

-Galatasaray’ın golcülerini beğeniyor musunuz? Radamel Falcao için neler söylersiniz?

Falcao mu? O hâlâ Galatasaray’da mı oynuyor? Yazık… Çok büyük yanılgı. Sanırım milyon dolarlar serveti olan sakat bir oyuncuyu transfer ettiler. Falcao’nun yerinde olsam Galatasaray’a yararlı olamadığım için utanırdım. Penaltının dışında gerçek dürüst golü yok. Konutundan maçları takip ediyor. İsmine yakışmıyor. “Ben Galatasaray’a sakat geldim” diyerek aldığı paraları iade etmeli. Galatasaray, bu ekonomik krizde Falcao’nun parasını nasıl ödeyecek?

“TÜRKİYE’DE TEK İMPARATOR VAR. O DA FATİH TERİM”

-Fatih Terim son yıllardaki performansını nasıl buluyorsunuz? Eski heyecanı ve hırsı yok diyenler var.

Fatih Terim bir tane. Ona bu yakıştırmaları yapanlara aldırış etmiyorum. Bir tane imparator var. O da Fatih Terim. Ondan daha iyi muvaffakiyet kazanan teknik adam var mı? Kazandığı kupalar ortada. Türkiye ondan daha iyi hoca göremez. Euro 2020 finallerinde Türk Ulusal Kadrosu’nun başında olsaydı farklı olurdu. Türkiye bu türlü makûs oynayamazdı. Fatih Terim, grubu ateşlerdi. Tahminen de sahanın içine girip futbolcuları haşlardı. Onları ayağa kaldırırdı.

“O SAATTEN SONRA PROFESÖR OLAMAZDIM”

– Sarajevo’daki kebapçı restorantı açmaya nasıl karar verdiniz?

Eşimin dayısına aitti. İlla bana burayı satmak istiyordu. Futbolu bıraktıktan sonra üniversiteye gidip hocalık yapamazdım. Tekrar akademik hayata dönmem zordu. O yüzden burayı satın alıp işletmeye karar verdim.

“PERSONEL MECBUREN GALATASARAYLI”

-Restorana çalışan işçiler Galatasaray tişörtü giyiyor. İçlerinde Fenerbahçe’ye sempatisi olan yok mu?

Mecburlar giymeye…(Gülüyor) Fenerbahçeli olma talihleri yok.

-Peki Fenerbahçeli Türk konuklar geliyor mu?

Natürel ki…Onlar da beni seviyor. Futbol konuşup sohbet ediyoruz. Vakit zaman şakalaşıyoruz.

“TÜRKİYE’NİN FAHRİ ELÇİSİYİM”

-Siz Sarajevo’da tıpkı vakitte Türk elçisi üzere bir vazife üstleniyorsunuz. Türkiye’den gelen devlet adamlarının birçoğu iş yerinizi ziyaret ediyor.

Benim için gurur verici. Merhum Süleyman Demirel başta olmak üzere Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül üzere çok sayıda değerli devlet adamını ağırladım. Sarajova’daki Türk büyükelçilerle daima temastayım. Gördüğün üzere Bosna’da yalnızca benim işyerimde Türkiye’nin ve Galatasaray’ın bayrağı asılı. Sarajevo’ya gelen taraflı tarafsız herkes beni seviyor. Bu da bana büyük memnunluk veriyor.

“FENERBAHÇE DERBİSİ DÖRT DÖRTLÜKTÜ”

-Kariyerinizde unutamadığınız maç yahut gol var mı?

4-4’lük Fenerbahçe maçı nitekim aksiyonu yüksek bir müsabakaydı. Belçika’da ise Standard Liege’ye karşı 1-0 mağluptuk. Ben de sakat olduğum için yedektim. Sağ dizime iğne yaptılar. Oyuna girdikten 5 dakika sonra uzun bir top geldi. Kaleye 25 metre uzaktaydım. Topa da mecburen solumla vurdum. 90’a gitti ve gol oldu. Bu gol Belçika’da hâlâ gösteriliyor. O periyot Belçika’nın en hoş gollerinden biriydi.

“UNUTULMAZ OLMAK HOŞ BİR ŞEY”

-Galatasaray taraftarlarına Ajansspor aracılığı ile Sarajevo’dan bir bildiriniz olacak mı?

Onlar benim baş tacım. En son Efsaneler Anılıyor için plaket almaya gittiğim vakit unutulduğumu sanmıştım. Ama stat ekranlarında benim gollerim gösterildiğinde taraftarların coşkusu inanılmazdı. Bütün stat beni ayakta alkışladı. Çok duygulanmıştım.

TARIK HODZİC İLE BİR SÖZ BİR YANIT

Gol: Benim işim

Galatasaray: Hayatım

Kaleci Yaşar: (Gülüyor) İyi kalpli, hoş insan

Ali Sami Yen: Orada tarih yatıyor

Fenerbahçe: Hürmet duyduğum büyük kulüp. Lakin bizim en büyük düşman (Gülerek)

Taraftar: Galatasaray taraftarı gibisi yok. Hiçbir vakit unutmam; Sarıyer’de oynuyorum. Isınmaya çıktık. Bütün tribünler alkışlayıp tezahürat yaptı. Ben de onların yanına gittim. Birden Sarıyer’de oynadığımı unuttum ve taraftarın uzattığı Galatasaray formasını öptüm.(Gülüyor). Kendimden geçmişim.

Aile: En pahalı varlığım

Türkiye: İkinci vatanım

İstanbul: Her vakit kalbimde. Keşke eski arkadaşlarımla felekten bir gece çalsak.

KİMLİK KARTI

İsmi Soyadı: Tarık Hodzic

Doğum Tarihi: 1 Aralık 1952 (68 yaşında)

Doğum Yeri: Sarajevo, Bosna Hersek

Mevkii: Santrafor

Forma numarası: 9

Altyapı mesleği: Zeljeznicar Sarajevo

Profesyonel Mesleği: 1970-1975 Zeljeznicar Sarajevo, 1970-1973 Famos Hrasnica (Kiralık), 1975-1976 Olimpija Ljubljana, 1976-1978 Velez Mostar, 1979-1981 RFC Liege, 1981-1984 Galatasaray (66 maç-28 gol), 1984-1985 Sarıyer (30 maç-8 gol), 1986-1987 Bakırköyspor (2 maç-1 gol), 1987 Babaeskispor

Teknik Yöneticilik Mesleği: 1997 Zeljeznicar Sarajevo

Muvaffakiyetleri: 1983-1984 döneminde Galatasaray forması ile Üstün Lig Gol Krallığı (Türkiye’nin birinci yabancı gol hükümdarı oyuncusu), 1981-1982 döneminde Galatasaray ile Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonlukları.

Ajansspor