Ali Koç: “Büyük başarılar için adayım”

AJANSSPOR-HABER

Fenerbahçe Lideri Ali Koç, sona eren 2020-21 dönemin akabinde basın toplantısında açıklamalar yaptı. Geride kalan dönemi pahalandıran Koç, başkanlığa aday olduğunu da duyurdu. Basın mensuplarının sorularını almayan ve gelecek hafta bir öbür toplantı düzenlenebileceğini tabir eden Koç, teknik yönetici Emre Belözoğlu ile ilgili de daha sonra açıklama yapacaklarını lisana getirdi. Ajansspor olarak Ali Koç’un açıklamalarını canlı aktardık. İşte tüm ayrıntılar…

“Bir taraftar olarak benim hayalim…”

Beğenilen geldiniz. Yüklü gelmişsiniz. Herhalde bugün büyük beklentiniz var. Hepiniz beğenilen geldiniz. Çocukken bir taraftar olan benim hayalim kulübüme hizmet etmekti. 2006 yılında yönetici olduk. Birinci günkü heyecanımı tanım etmem zordu. Çok şey yaşadık. 6 yıllık periyotta yönetici olarak şampiyonluk sevinci de tattık, son hafta kaçan şampiyonluklar da oldu. 3 Temmuz üzere, ağır ve baskı altında kaldığımız, taraftarlarımız dışında yalnız kaldığımız bir süreç de yaşadık.

“Şahsımla ilgili aldığım kararı da…”

Âlâ günde de berbat günde de iyi ki Fenerbahçeliyim demekten vazgeçmedim. Bugün 2 husus paylaşacağım. Biri tamamladığımız dönem. Sonrasında da şahsımla ilgili aldığım kararı da sizlerle paylaşacağım. Yeterli bir haber toplantı uzun sürmeyecek. Makûs haber soru almayacağım. Sizleri de mağdur etmemek ismine, önümüzdeki hafta herkesin katılabileceği, ister FB TV’de ister sizlerin belirleyeceği yerde eldivensiz soru-cevap yapacağız.

“Salgın boyunca her dal güç anlar yaşadı…”

Geçen Mart’tan beri kuvvetli bir süreçten geçiyoruz. Geçen sene, ‘Sezon ne vakit bitecek, ne vakit transfer başlıyor?’ üzere sorularımız vardı. İnşallah bu süreç daha fazla sürmez. İnşallah bu süreci atlatır, tribünleri doldurur ve en olağan ortama dönebiliriz. Salgın boyunca her dal güç anlar yaşadı. Spor sanayisi ve futbol en ağır biçimde etkilenenlerden biri oldu.

“Loca aldınız fakat kullanamadınız…”

Taraftar olduğu vakit çok daha farklı oluyor. Bundan yoksun kaldık. Taraftar yoksa aldığımız zevk de farklı oluyor. Kulüplerin gelirleri de etkilendi. Kombineler, localar, maç günü bilet satışları neredeyse büsbütün yok oldu. Pek çok loca sahibine teşekkür ediyorum. Hürmetle eğiliyorum. Loca aldınız lakin kullanamadınız. Teşekkür ederim. Yayıncı kuruluşun çamura yatarak bir defa daha pazarlık, bir defa daha pazarlık yapması, küçülen pastayla yayın gelirlerinden de etkilendik. Kur hareketleri, güç olan işleri daha da zorlaştırdı.

“Herkese teşekkür ederim…

İşlerin sekteye uğramadan devam etmesi için çalışan bir kesim vardı. Sıhhat çalışanları kendilerini riske ettiler. Yalnızca alınan madalyalara ve puanlara da bakarak performans değerlendirmesi yapmak haksızlık olur. Türkiye’de spor faaliyetlerinin kesintisiz devam etmesi için gösterilen efordan dolayı herkese teşekkür ederim.

“Bizim şampiyon olmamız için…”

Futbolda istediğimiz noktaya gelemedik. Güzel olan taraflar da göz gerisi ediliyor. Birinci 2 seneye istinaden bu sene şampiyonluğu kaybettik. Bu formda kaybettiğimiz için son derece üzgünüz. Derinden yaralandık. Başakşehir maçından sonra 6 galibiyet 1 beraberlik bizi şampiyon yapar demiştim. Bizim şampiyon olmamız için rakibimizin de puan kaybetmesi gerekiyordu. Bu bir iddiaydı. Son düdük çalıncaya kadar şampiyonluğu kovalamamıza karşın bize sunulan bu fırsatı değerlendiremedik.

“Gelecek dönem için yüzde 70 hazırız…”

Şampiyonluğu kıl hissesi kaçırdık. Yapılan yatırımlar, tutan, tutmayan transferler, mevcut takım yapılanmamıza, birkaç dokunuşla yapacağımız eklerle önümüz açık. Şimdiden bunu söyleyebiliriz. Gelecek dönem için yüzde 70 hazırız. Gelecek dönem topluluğumuzun beklediği şampiyonluğu getirecek bir yapılanmamız olacaktır. Kendimizden emin bir formda başlayacağız.

“Adaletsiz kararlar da futbolu etkiledi…”

Gayemiz 1 Haziran’a kadar tüm sorulara karşılık vermek. Yapılan yanlışlardan ders almak kıymetli. Olmadı mı? Doğal ki pek çok yanılgımız oldu. Aldığımız dersler değer biçilmez. Yalnızca geride bıraktığımız döneme bakınca sıralamayı belirleyen ögeler, ne yazık ki TFF’nin anlayışı, adaletsiz kararlar da futbolu etkiledi.

“Sezon başında yapılan algılar da var…”

TFF ile ilgili fikirlerimi daha evvel paylaştım. Çok değişen bir durum yok. Yakın vakte kadar ‘Kuzu kuzu gelecekler’ dediler gelinen noktada ortada. Bunlar değişmeli. Liyakat eksikliği var. Bir standart yakalanamadı. Dönem başında yapılan algılar da var. Hakemler üzerinden yapılan manipülasyona göz yumulması… Haksız ve hadsizce yapılan yorumlara TFF’nin soruşturma yapmaması. Birtakım futbolcuların yaptığı imalar, teşvik primi, o, bu…

“En çok bağıranın haklı olduğu bir tabanın sağlanması…”

Haklı olanın değil, en çok bağıranın haklı olduğu bir tabanın sağlanması… Önemli bağlantı eksikliği de var. Biz geldiğimizden beri bu yapısal problemleri gündeme getirirken, yalnızca Fenerbahçe’yi ve kazanmayı değil, tarafsız bir futbol idaresini düşünerek hareket ettik. Bu uğraş paydaşlar tarafından kabul görse de bütünsel bakınca gereğince iştiraki göremedik. Rekabette hak ve adalet temelli bir bakış açısı yok. Muvaffakiyete giden her yol mübah görülüyor.

“Gereken karşılıkları vereceğiz…”

Geldiğimiz noktada bizim için artık farklı bir hal ortaya koymanın vakti çoktan gelmiştir. Dünyayı değiştiremiyorsan, kendi dünyanı değiştireceksin. Yalnızca kurallara hayır diyen bir Fenerbahçe olmayacak. Bizim öbürleri üzere pek çok yüzümüz yok. Bir tane yüzümüz var. Tenhada, genelde farklı değiliz. Tribünlere oynamıyoruz. Önümüzdeki dönemden itibaren mert olmayanlara karşı, bizi amaç alanlara, iftirada bulunanlara çok daha farklı tutumuz olacak. Gereken karşılıkları vereceğiz. Fenerbahçe oyunu kurallarına nazaran oynayacak. Misliyle cevap verecek.

“Başkan adayı olmaya karar verdiğimi…”

3 sene çabuk geçti. Tanım edilmeyecek halde geçti. Fakat; aday olduğumda da tabir ettim. Yapmak istediklerimizi başarabilmek için 2 devir lazım demiştik. Birinci devri iyi kullandığımızı söyleyemem. Bu topluluğun büyük başarılarla buluşması ismine kendimi sorumlu hissettiğim için lider adayı olmaya karar verdiğimi paylaşmak istiyorum.

“İdari ve finansal açıdan gerçek adımlar attık…”

3 yıl evvel Fenerbahçe başkanlığına seçildim. Bu kulübe katkıda bulunmak çok kıymetli. Anlayışımız Fenerbahçe menfaatlerini ön planda tutmak oldu. Kulübün geleceğini inşa etmeye çalıştık. Gemiyi de yüzdürmemiz gerekiyordu. Aldığımız her kararı geleceği düşünerek hareket ettik, işimize odaklandık. İdari ve finansal açıdan da gerçek adımlar attık.

Bu çalışmalar kesintisiz sürecek. Ektiğimiz tohumların meyvelerini de toplamaya başladığımız bir devir olacak. Ben Fenerbahçe’ye almaya değil, vermeye geldim. Vicdanımız son derece rahat. Sonsuza kadar kalma üzere bir gayem de yok. Çok uzun müddet kalınca ne olduğunu deneyim ettik. Bu türlü bir anlayışa da sahip değilim.

“Camiamız rahat olsun…”

Başkanlık sürecimizde birinci devirde yaptığımız yanlışların, yapamadıklarımızın ne olduğunun şuurunda ve farkındayız. Fenerbahçe o denli dinamik bir yer ki tecrübeler yetersiz kalabiliyor. Fenerbahçe başkanlığı her vakit şiddetli geçmiştir. Vakit zaman yanlışsız planlarımızı istediğimiz biçimde harekete geçiremedik. Topluluğumuz rahat olsun. Ben ve devam edecek arkadaşlarım, bu süreçte almamız gereken dersleri aldık. İkinci periyot çok daha farklı olacaktır.

“Sesleri sedaları, solukları çıkmaz…”

Vakit zaman yapan, vakit zaman da insafsız tenkitlere maruz kaldık. FB TV’de dahi tenkitlere açık olduğumuzu herkes görmüştür. Yeterli niyetli ve yapan tenkitler olabilir. Bunlara hürmet duyuyoruz. Kimilerinden da faydalanıyoruz. Bunun yanı sıra, idaresi baskı altına almak maksadıyla kapalı ajandası bulunan makûs niyetli tenkitler bizde sistematik. Bu Fenerbahçe’nin DNA’sında olan bir şeydir. İşler iyi giderken, iyi sonuçlar varken ortada görünmezler. Sesleri sedaları, solukları çıkmaz. Fakat birinci tökezlemede bayrak taşırlar. Bunların hedefi ne Fenerbahçe sevgisi ne de çubukludur.

“Geçen gün eski bir yöneticimiz konuşmuş…”

Çubuklunun başarısı, her kaidede istenmeli. Fenerbahçeliyseniz başarıyı daima istersiniz. Bu arkadaşlara, taşeronluk yaptıkları şahıslara açık davette bulunuyorum. Manipülasyonlarla uğraşacaklarına, Fenerbahçe’ye hakikaten de katkıda bulunmak istiyorlarsa bunun yolu sandıktan geçer. Geçen gün eski bir yöneticimiz konuşmuş. Belçika’dan biri gelmiş, Belçikalı kuşağı getiren adamları getirdik falan. Onların getirdiği adam İspanyol, Fenerbahçe’den sonra iş bulamadı demiş. Eski idare zaman teslim yapma nezaketini bile göstermediler. Bırakın altyapı projesini, hiçbir hususta bir şey söylemediler. Bir tek Mithat Yenigün geldi, el sıkıştık gitti.

“Perde gerisinden konuşmayın…”

Altyapıdakiler 2 sayfayla geldiler. Orada da idman programları vardı. Bizden ayrılan arkadaş Guti ile gitti. Bunun üzere çok örnek var. Bu şahısların spor hukukunu nasıl manipüle ettiklerini de anlatacağız. Açık davet. Gelin! Sandık var. Eli kulağında. Fenerbahçe’ye vizyon katmak istiyorsanız gelin anlatın. Aday olun, çıkın konuşun. En iyi yolu bu. Finansmanı, futbolu nasıl yöneteceğiniz anlatın, neyi nasıl devam ettirebileceğiniz anlatın. Çıkın hoş bir rekabet olsun. Fenerbahçe rekabette kazanır. Fakat perde gerisinden konuşmayın.

“Aday olacak herkese açıktır…”

Topluluk bir karar verecek. Verilecek karar da kutsaldır. Verilecek kararı hazmederiz. Misyon müddetinde tabir ettim. Tüm imkanlarımızı, FB TV, web site, tüm tesislerimiz aday olacak herkese açıktır. Ben dahil herkese tıpkı düzeyde açıktır. Bu imkanlardan yararlanmak isteyen bireyler de 200 imzayı getirmiş adaylar olmasını istiyoruz.

“Yan yana olmaya hasret kaldık…”

Kongre üyelerimize, taraftarlarımıza, basın mensuplarına teşekkür ediyorum. İşler berbat gittiğinde de takviye veren taraftarlarımıza, derneklerimize teşekkür ederim. 3 yıl boyunca mesai veren tüm yönetici arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarım. Son 1,5 yılda pandemi sebebiyle birbirimizden farklı düştük. Yan yana olmaya hasret kaldık. En azından yeni dönemde tam kapasite olmasa da tribünlerimizin dolu olduğu, çubukluyu desteklediğimiz periyoda geri dönebiliriz

“Kongremizi 1 hafta ertelemek zorunda kaldık…”

12 Mayıs’ta aldığımız karar çerçevesinde, 29-30 Mayıs, çoğunluk sağlanamazsa da 5-6 Haziran tarihinde yapacağımızı duyurmuştuk. Lakin; kongremizi 1 hafta ertelemek zorunda kaldık. İnşallah 12-13 Haziran şartlarında genel konseyimizi bir ortaya getireceğiz. Seçildiğimiz takdirde, Fenerbahçe için yaptığımız doğrulara devam edeceğiz. Düne takılmayacağız ancak dünden de ders alacağız. Sen ben o demeden, yolumuza umut ve inançla devam edeceğiz. Bu öykü, seyahat, bu topluluk muvaffakiyetleri ve memnunlukları ziyadesiyle hak ediyor.

“Bu topluluk inşallah hak ettiği muvaffakiyetleri alır…”

Sözümü Mevlana’dan bir kelamla tamamlamak istiyorum. Mevlana, “Zor diyorsun, güç olacak ki imtihan olsun” diyor. Biz de ziyadesiyle imtihana girdik. Ben ve arkadaşlarım her türlü çabayı yapmaya hazırız. İnşallah seçiliriz. Seçilirsek, bütün yaşadıklarımızın tam bilakis harcadığımız emeğin karşılığını alırız. Bu topluluk inşallah hak ettiği muvaffakiyetleri alır. Herkese iştiraki için teşekkür ediyorum.

Ajansspor