Altaylı yazısında, “Spor yöneticileri, Futbol Federasyonu, spor muharrirleri, spor yorumcuları hakkında akılalmaz kelamlar söyledi. Çok önemli ithamlarda bulundu. TRT Spor programcısı Ersin Düzen’e ağır cümlelerle yüklendi, hem TRT’den hem Futbol Federasyonu’ndan yüklü maaş almakla itham etti. Kıyamet koparması gereken suçlamalardı bunlar.
Ben de Rıdvan Dilmen’in bu kelamları üzerine ‘Evet Rıdvan büyük oranda gerçek söylüyor. Eksik var ancak söyledikleri doğrudur. Bir de kendisi ile ilgili özeleştiri yapmalı ve bu işlerin neresinde olduğunu açıkça söylemeliydi’ dedim. Rıdvan bir kenara bırakıldı ve Rıdvan’ın suçlamalarında ismi geçenlerin kimileri bana saldırmaya başladı” diye yazdı.
Kulüplerin haraca bağlandığını argüman eden Fatih Altaylı’nın yazısının devamı ise şu biçimde:
DEHŞET ISTIKRARI Mİ?
Ve sonrasında her şey durdu.
Rıdvan’ın suçlamalarında değerli bir yeri olan Turkcell bile sustu.
Ortalık sütliman oldu.
Ne Rıdvan söylediklerinin ardında durdu ne de Rıdvan’ın suçladıkları bunlara bir karşılık verdiler.
Niçin dersiniz!
Bir dehşet istikrarı içinde uzlaşmaya mı vardı taraflar?
Ben de günlerdir bekliyorum bu dengeyi kim bozacak diye…
Kimsenin niyeti olmadığı belirli.
O vakit iş başa düşüyor.
TURKCELL RANTI
Vakaların merkezinde Futbol Federasyonu ve Turkcell var.
Zira her ikisi de büyük bütçelere sahip, bir manada rant dağıtma araçları.
Turkcell’in eski CEO’su Kaan Terzioğlu ile başlıyor her şey.
Terzioğlu’nun Futbol Federasyonu idaresine girmesi ile.
Spor alanında kendine güç sağlamak ve alan açmak isteyen Terzioğlu, bu iş için başında bulunduğu kurumu, Turkcell’i kullanmaya karar veriyor.
Son yıllarda her taşın altından çıkan ve Doğan Kümesi ile yakınlığını da kullanarak bir tıp güç elde etmiş olan Serdar Güzelaydın’la anlaşıyor Terzioğlu ve Turkcell’in içinde BİP Spor ismi altında bir uygulama başlatıyor.
Hiçbir güce sahip olmayan, kimsenin izlemediği BİP Spor, spor medyasında büyük bir güç haline geliyor.
BİP SPOR’LA MEDYA DENETIMI
Zira BİP Spor Turkcell’de hiç kimsenin izlemediği yorumlar karşılığında spor muharrir ve yöneticilerine önemli paralar dağıtmaya başlıyor.
Spor medyasının tesirli ya da güçlü tüm isimleri BİP Spor’da maaşa bağlanıyor.
Başlangıçta gazetecilere ek gelir üzere göründüğü için pak bir durum üzere algılanan bu durum bir müddet sonra BİP Spor’u yönetenler tarafından Türk futbolu üzerinde bir cins mafya üzere davranmaya başlıyor.
BİP Spor, maaşa bağladığı yorumcuların yönettikleri gerçek medyalardaki yüklerini kullanmaya başlıyor.
Federasyon, spor kulübü yöneticileri, kulüp liderleri üzerinde ali kıran başkesen haline geliyor BİP Spor.
Kulüpler bir manada haraca bağlanıyor.
Kaan Terzioğlu’nun federasyondaki misyonu sırasında kendine güç elde etmek için kurduğu yapı, BİP Spor’u yönetenlerin gücü haline geliyor. Gücün mali kaynağı ise istemeden de olsa Turkcell oluyor.
BİP SPOR MAFYASI
Buradan elde edilen güçle baskı altına alınan TFF de bir tıp arpalığa dönüştürülüyor, dahası menajerler, futbolcu alışverişleri bile sistemin içine alınıyor.
Turkcell ve Federasyon’da oluşturulan bu arpalık spor topluluğundaki herkesin dikkatini çekiyor.
Herkes buraya üşüşmeye, kendi hissesini almaya çalışıyor.
Bu ortada Futbol Federasyonu da muhtemelen bu çeteye karşı kendini koruyabilmek için gazeteci istihdam etmeye başlıyor.
Muhtemelen TRT Spor yorumcusu da bu kapsamda Federasyona yüksek maaşla danışman oluyor. (FATİH ALTAYLI’NIN YAZISININ TAMAMINI HABERTÜRK’TEN OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ)
Ajansspor