Ankaragücü – Galatasaray maçının olay adamı konuştu: “Kanlı bez…”

Muhteşem Lig grubu Ankaragücü’nde İbrahim Akdağ, iç alanda 2-1 kazandıkları Galatasaray maçının akabinde çarpıcı açıklamalar yaptı.

Radyospor’da Salim Manav’ın canlı yayın konuğu olan İbrahim Akdağ, “İyi gayret ettik. Kritik bir noktada iyi bir galibiyet oldu. 8’de 8 yapan Galatasaray’a karşı kazanmak bizi memnun etti. Hikmet Hoca daha evvel de burada misyon aldığı için topluluktaki herkes hocamıza çok güveniyor. Hikmet Hoca’nın gelişi ekibimizi olumlu etkiledi. Hocamız ve grubu çok çalışıyor, inşallah başarılı olacağız. Dorukta ve küme düşme potasında kopmaların olmaması ligin zevkini olumlu tarafta etkiliyor. Lig üstteki ve aşağıdaki kadrolar için güç geçecek.” tabirlerini kullandı.

Erzurumspor’dan ayrılık süreci hakkında konuşan İbrahim, “Erzurumspor bana çok şey kattı, Erzurumspor’a teşekkür ediyorum. Erzurumspor’da misyonumu tamamladığımı düşündüğüm için ayrıldım. Şu anda Ankaragücü’ndeyim. Ankaragücü’nün başarısına odaklandım.” dedi.

Erzurumspor’dan grup arkadaşı Galatasaraylı Taylan Antalyalı’dan övgü dolu sözlerle bahseden İbrahim Akdağ, “Taylan’la maçtan sonra konuştum. Taylan’ın Galatasaray’a, Galatasaray’ın da Taylan’a çok şey kattığını düşünüyorum. Taylan çok iyi gidiyor. Allah yolunu açık etsin. Onun için en hoşunu diliyorum.” açıklamasında bulundu.

Ankaragücü – Galatasaray maçında Mostafa Mohamed ile yaşadığı kırmızı kart durumu hakkında ise 29 yaşındaki futbolcu, “Öncelikle bir yanlış anlaşılma oldu. Ben, Erzurumspor’dayken 1 sarı kart görmüştüm, 3 sarı kart da Ankaragücü’nde görünce cezamı Kayserispor maçında çektim. Erzurumspor’dayken Galatasaray maçında Falcao’nun çift sarı karttan kırmızı kart gördüğü maçta birinci sarı kart durumunda vardım. O konum da net sarı karttı. Falcao’nun gördüğü ikinci sarı kart konumunda ise Hasan Hatipoğlu vardı. O durum için sarı kart verilir ya da verilmez diyemem, takdir hakemindir.

Bana karşı ithamlar var. Konumu anlatayım; Mostafa Mohamed topu ayağından aştı, ben de denetimi kaybettiğini düşünüp hızlandım lakin topa yetişemeyeceğimi düşününce Mostafa Mohamed ile kalenin ortasına gerçek koşu yaptım. Orada herkes diyor ki ‘İbrahim gitti vurdu!’ Bu türlü bir şey olabilir mi? Mostafa Mohamed’in ardına durum almaya giderken oyuncu dirseğini benim koşacağım alana gerçek çıkardı. Bu konum kırmızı karttır demiyorum ancak burada Mohamed’in bana yaptığı hareket varken ‘İbrahim ona vurdu’ demek bence yanlış. Galatasaraylı oyuncular ‘Kan yoktur’ deyince hekimimiz da gazlı bezin üzerindeki kanı hakeme gösterdi. Yeniden söylüyorum; sarı kart ya da kırmızı kart konusu tartışılabilir. Ama benim rakibe müdahale etmem kelam konusu değil. Allah kalbimi ve niyetimi biliyor. Rakip ekip isyanında haklı olabilir, onlar da şampiyonluğa oynuyor. Kalbimi bilmeden bu yorumları yapanlara üzülüyorum. Benim hedefim rakiple kale ortasına geçmekti. Dünkü konumda da Mohamed’in dirseği dişime ya da burnuma gelseydi burnum ya da dişim kırılabilirdi şiddetli bir darbeydi.”

Ankaragücü’nün alanında Galatasaray’ı 2-1 mağlup ettiği müsabakanın 57. dakikasında İbrahim Akdağ ile top kapma uğraşına giren Mostafa Mohamed’in dirseği rakibinin yüzüne geldi. Durumu yakından takip eden hakem Halil Umut Meler, Mısırlı golcüye direkt olarak kırmızı kartını çıkardı.

Galatasaray Teknik Yöneticisi Fatih Terim, Ankaragücü maçından sonra yaptığı açıklamada şu tabirleri kullandı:

“Bundan sonra ben de gereken tepkiyi göstereceğim, hakem iyi yönetti demeyeceğim. Herkesi ismiyle söyleyeceğim. Yalnızca onları değil, diğer yerleri de isimleriyle söyleyeceğim. Nasıl millet bizi ismimizle söylüyorsa, ben de söyleyeceğim. 2 gün önce, VAR’daydı Cüneyt Çakır. 2 gün sonra buraya neden atandı? Çağırma ve müdahale etme hiç yok. Mostafa Mohamed’in kırmızı kartı çok yazık. Resmen başıyla dirseğine gerçek gidiyor rakip oyuncu. Hani şiddet olunca kâfi şiddet görmemişti Zorbay Küçük. Artık, yenilgisi biz hiçbir vakit hakemlere yormadık. Geçen haftalardan beri tuzaktır diyorum, bu hafta düşürüldük. Bizim iyi yahut berbat oyunumuz kimseyi ilgilendirmez. Lakin gerçek ve yanlış kararlar herkesi ilgilendirir. Sen beni 57’inci dakikada 10 kişi bırakamazsın. Bunlar VAR’a gidip gelmeyi herhalde zulh zannediyor. Bizim hem gücümüz, hem inancımız, hem yüreğimiz herkese ve her şeye kâfi.”