Bundan böyle hakem konuşmuyorum!

Mert ELAM-AJANSSPOR

Maç sonu programlarında daima olarak hakem kararlarının masaya yatırılmasından bıkmadınız mı? Ben bıktım.

Lider, yönetici, teknik yönetici ve futbolcuların daima olarak hakem kararlarını eleştirmesinden bıkmadınız mı? Ben bıktım.

Kendi beceriksizlik ve yetersizliklerini hakemleri amaç göstererek örtbas etmeye çalışan yönetici ve teknik adam profillerinden bıkmadınız mı? Ben bıktım.

Saha içini konuşacak donanımları olmayan ancak iş hakem kararlarına gelince FIFA kokartı takmış kadar uzman kesilen spor yorumcularından bıkmadınız mı? Ben bıktım.

Ben yalnızca saha içini konuşmak istiyorum.

Beşiktaş – Sivasspor maçında İtimat Yalçın’ın attığı golden evvel top taç çizgisini geçti mi geçmedi mi hiç umurumda değil. Hakemler bir karar vermiş ve sonucunda gol olmuş. Ben orada Ghezzal’in orta yaparken neden bu kadar boş kaldığına bakarım.

Konyaspor – Galatasaray maçındaki penaltı durumları beni zerre kadar ilgilendirmiyor mesela. Galatasaray’ın atak pres konusundaki yetersizliği ve tempo eksikliğini konuşmak, hakem kararlarını konuşmaktan daha yararlı bana kalırsa. Konyaspor’da Guilherme ve Skubic’in bekten yarattıkları fark, Erdon Daci’nin performansı bence daha fazla konuşulmayı hak ediyor.

Çünkü bu işi yapan futbolcular. Asıl aktörler onlar. Onlardan sonra teknik adamlar geliyor. Alandaki taktiği belirleyen ve hangi oyuncuların oynayacağını seçen isimler bunlar. Sonrasında futbolcuları transfer eden, teknik adamlarla anlaşan, kulübün siyasetini belirleyen yöneticiler geliyor. Ve en sonunda da Türkiye’de futbolun işleyişini sağlayan çatı kurum Türkiye Futbol Federasyonu (TFF).

Hakemler ise futbolda yan öge. Lakin bizim spor programlarına bakarsanız güya asıl aktör onlarmış üzere konuşuluyor. Olağan onlar hakkında konuşmak en kolayı. Zira gerilerinde duran bir toplulukları yok. Yöneticiler onları baskı altına almak için temelsiz birçok ithamda bulunmaktan geri durmuyorlar. Çünkü biliyorlar ki artık hakemleri baskı altına almaya başlarlarsa birkaç hafta sonra kendi lehlerine kararlar gelmeye başlayacak.

Pekala soruyorum: Türk futbolunun bu hale gelmesindeki en büyük sahibi hakemler mi? Onlar kusursuz maç yönetseler kulüpler bugün Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon olacak düzeye mi geleceklerdi? Natürel ki hayır.

Türk futbolunun bir numaralı sorunu yöneticiler. Bugün Muhteşem Lig kulüplerinin borcu 20 milyar TL’ye yaklaştı. Her gün Bankalar Birliği’nin kapısında yatıyorlar. Neden mi? Zira önlerini göremiyorlar. Öbür çıkış yolları kalmadı.

Hal böyleyken Türk futbolunun en büyük sorununun hakemler olduğu algısı komik kaçıyor.

Ben 30 Kasım 2020’de Radyospor’daki Sabah Sporu programında tüm bu nedenler yüzünden hakem kararlarını konuşmayı bıraktığımı açıkladım. O günden bu yana da tek bir söz etmedim bu bahisle ilgili. O ele çarpma penaltı mıydı? Bilerek mi oynadı bilmeyerek mi? Penaltı için o müdahale kâfi miydi değil miydi? Zerre umurumda değil artık. Şayet fanatik değilseniz size de hakem konuşmayı bırakmayı tavsiye ederim. Emin olun böylesi çok daha sağlıklı.

Biliyorum, benim üzere düşünen, bu yanan ateşe bir odun daha atmak istemeyen, ateşi söndürmeye çalışan ve daha nezih bir futbol iklimi oluşturmak isteyen birçok futbolsever var. Sesimizi daha çok yükseltirsek bir şeyleri değiştirebiliriz. Lakin bu, bugünden yarına olmayacak. O yüzden gerçek bildiğimiz yoldan yürümeye devam…

Ajansspor

Exit mobile version