Hüseyin Özkök-AJANSSPOR
Zekeriya Alp’in misyonu bırakmasının akabinde 2020 Ağustos ayı sonunda MHK Başkanlığı vazifesine getirilen Serdar Tatlı, bir evvelki lider Alp üzere tartışmaların odağından kurtulamıyor. Vazifeye Rıdvan Dilmen tesiriyle gelip gelmediği uzun müddet konuşulan Tatlı, bu gölge altındaki icraatlarıyla da isminden bir epey kelam ettiriyor.
Meğer geliş formu üzerine konuşulanlara karşın Tatlı’nın dürüst ve kimseye boyun eğmeyen kişiliğiyle bu vazifesi layıkıyla yapabilecek isimlerin başında geldiği söyleniyordu. Ligin birinci iki haftasında genç hakemlere vazife vermesi ise övgü ile karşılanmıştı. Fakat geride kalan yaklaşık 5 aylık müddet zarfında bilhassa de son vakitlerde Serdar Tatlı’nın da tertibe ve baskılara nazaran tutum sergilediğini görüyoruz.
Çelişkiler artıyor
Misyona gelmesinin akabinde Eylül başında üst klasman hakemleri kampa alan Serdar Tatlı’nın kampla ilgili TFF internet sitesinden yapılan bilgilendirmenin bir kısmında “Ceza alanı içindeki çabalar hakemlerin en yakın olmaları ve en çok dikkat etmeleri gereken konumlardır. Bu gayretlerde son yıllarda bazen ‘kolay penaltı’ diye tabir edilebilecek kararların alındığı gözlemlenmiştir. Hakemlerden bu dönem bu tip kararlardan kaçınmaları istenmiştir” dedi. Fakat, eğitime katılan çok sayıda hakem bu talimatı teyit etti. Hatta hakemler çok sayıda penaltı tartışması yaşanan konumda talimatı uyguladı. Fakat Tatlı, eğitime katılan hakemlerin kelamlarını TRT’de yayınlanan Stadyum Özel programda yalanladı. Onlarca hakemin şahitliğine rağmen sunucu Ersin Düzen’e penaltı konussunda bu türlü bir talimat vermediklerini söyledi.
Tatlı tıpkı programda UEFA tarafından VAR uygulaması olmayan Hollanda-Almanya müsabakasında verilen bir el penaltısına UEFA kendi eğitimlerinde “yanlış, oyun devam etmeli” demesine karşın tıpkı imajları gösterip “penaltı verilmeli” yorumunu yaparak bir skandala da imza attı.
Ve Serdar Tatlı son haftalarda Türk futbol tarihinde şimdiye kadar hiç olmamış bir unsur imza attı. Maçlara verildiği kamuoyuna açıklanan hakemleri bir evvelki karşılaşmalarda yaptığı yanlışlar nedeniyle vazifeden almaya başladı.
Bunlardan sonuncusu ve işin tadını iyice kaçıranı da Erkan Özdamar’ın vazifeden alınma hali oldu. Fenerbahçe ile Kasımpaşa ortasında oynanan Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında VAR vazifesinde bulunan Özdamar’ın, Aytaç Kara’nın Mert Hakan Yandaş’ın kulağına isabet eden kasti tekmesine kart göstermeyen Ümit Öztürk’e, skandal yanılgıya karşın, monitöre gitme tavsiyesinde bulunmayarak büyük reaksiyon çekmişti.
Lakin Erkan Özdamar bu maçta daha VAR koltuğuna oturmadan evvel hafta sonu ligde oynanacak Antalyaspor-Trabzonspor maçı misyonunu de almıştı. Yani MHK, TFF ile çok gergin bir süreçten geçen Fenerbahçe’nin maçına atadığı hakemin maçta neler yapacağını görmeden atamayı yapmıştı. Gerçekten Erkan Özdamar kupa maçında maçta fahiş bir yanılgı yapınca kıyamet koptu.
(Bu ortada Serdar Tatlı’nın gözlemcilik yaptığı periyotta not vermesi gereken bir hakemin bir sonraki maça atandığını öğrenip “o vakit benim vereceğim notun bir manası yok” diyerek gözlemcilikten istifa ettiğini de belirtelim.)
Lakin buna rağmen MHK Özdamar’ı çabucak misyondan almadı. Halbuki birebir gece 2-3 saat içinde bunu yapabilme imkanları vardı. Edindiğim bilgilere nazaran MHK, evvel durumu hakem yanılgısı olarak görüp “ihaleyi” yalnızca maçın hakemi Ümit Öztürk’e yıkmaya çalıştı. Bu sırada cumartesi maça çıkacak olan Erkan Özdamar, cuma günü hala vazifeden alınmamış ve maç hazırlıklarını tamamlayıp uçağa atlayıp Antalya’ya giderek otele yerleşmişti. O vakte kadar da MHK’nin aklına hakemi vazifeden almak gelmedi. Ancak Fenerbahçe Kulübü’nün yaptığı sert açıklama, Erkan Özdamar’ın tüm olumsuz görüşlere karşın misyondan almayıp Antalya’daki oteline yerleşmesine kadar ses çıkartmayan Serdar Tatlı’nın direncini kırmış olacak ki “hiçbir kula hesap vermem” diyen Serdar Tatlı, paniğe kapıldı. Özdamar’ı vazifeden aldı ve yerine Ali Palabıyık’ı atadı.
Atama namustur
MHK’nin tarihte birinci defa görülen vazifeden almaları Erkan Özdamar olayı ile artık doruk noktasına ulaştı ve Tatlı MHK’si işin “tadını” iyice kaçırdı. Konuştuğum eski hakemler, ataması yapılan bir hakemin o atamasının hakemin namusu olduğunu ve bilhassa de Erkan Özdamar’a yapılan uygulamanın dünyada örneğinin olmadığını söylüyorlar.
FIFA, UEFA ve başka ülkelerdeki uygulamalarda bir hakem yönettiği müsabakadan evvel diğer bir vazifeye daha atanmışsa yönettiği müsabakada makûs idare göstermiş olsa bile misyondan alınmaz maçı yönetmesi beklenir ve ondan sonra bir değerlendirmeye tabi tutulup gerekirse dinlendirilir.
Bu tip bir uygulama moral bozup dedikoduları ayyuka çıkaracağı üzere, bilhassa genç ve deneyimi az bir hakemin kendi yöneticilerine karşı inancını de önemli manada sarsar. Ayrıyeten bu türlü adeta aşağılanarak misyondan alınması nedeniyle ailesine ve etrafına karşı rezil olduğu hissine kapılması da çok muhtemel.
Hasebiyle hiçbir kula hesap vermeyeceğini açıkça söyleyen Serdar Tatlı’nın baskı altında kalınca hakemlerini bu duruma sokması tam manasıyla “berbat” bir yöneticilik örneğidir. Lakin Nihat Özdemir’in TFF Lideri “seçildikten” sonra sonra vazifeye gelen her iki MHK Lideri’nin yaptıkları uygulamalar, zati çok sayıda yöneticilik faciasına neden oldu.
Kelamın özü. Yakında bir hakem maça gittiğinde soyunma odasında diğer hakem bulur vazifeden alındığını orada öğrenirse hiç şaşırmayalım.
Ajansspor