“Ezan sesini duyduğumda ağlamıştım”

Trabzonspor mecmuasının 177. sayısında röportajı yer alan İngiliz teknik adam birçok bahis hakkında görüşlerini lisana getirdi.

8 yaşında futbol oynamaya başladığını ve 13 yaşında Chelsea’ye geçtiğini söz eden, burada futbolun yanı sıra kıymetli deneyimler edindiğini vurgulayan Eddie Newton, İngiltere ve Türk futbolu ortasında kıyaslama yaparak, “İngiltere’de çok güçlü, çok süratli oyuncular var. Taktiksel açıdan baktığınızda da olağanüstü oyuncular ve çok iyi teknik yöneticiler var. Finansal açıdan baktığınızda da İngiltere Premier Ligi’nde daha kıymetli ekipler, daha yüksek bütçeler var. Türkiye’de bulunduğum süreçte büyük bir ilerleme kaydedildiğini gördüm. Türk futbolunun yanlışsız istikamette olduğunu düşünüyorum” sözlerini kullandı.

Eddie Newton, insanı iyi tanımanın en çok değer verdiği nokta olduğuna değinerek şunları kaydetti: “Takımımızda genç oyuncularımız var, yaşlı oyuncularımız var. Deneyimli yahut şimdi gelişime açık, ortamıza yeni katılmış oyuncular var. Herkese farklı halde davranmanız gerekebilir. Fakat bu kişisellikleri bir ortaya getirerek kolektif olarak iyi bir Trabzonspor ortaya çıkartmak zorundayız. Bizim çalışma gayemiz ve tüm maksadımız buna yönelik. Bu kişisellikleri bir ortaya getirerek sonuçta kolektif olarak iyi bir Trabzonspor ortaya koymaya çalışıyoruz”

Futbol ideolojisinin atak oyunu üzerine olduğuna işaret eden İngiliz teknik adam, oyuncularının topu rakibe kolay kolay vermemesi, kenar oyuncularının ise agresif olması gerektiğini belirtti.

Futbolda kişiselliğe değil ekip oyununa inandığına dikkati çeken Newton, “Bence bir antrenörün en kıymetli özelliği kadro ismine bir karar verirken yahut tercih yaparken bu seçimin büsbütün kadro ismine olduğundan emin olmalı. Yani şahsî bir karar almamalı, bu kararın tek nedeni kadronun iyiliği olmalı. Ben bir antrenörde olmazsa olmaz özellik olarak bunu görüyorum. Yaptığı tercihi grup için yapmalı ve ferdî hiçbir şey katmamalı içine” değerlendirmesinde bulundu.

Eddie Newton, Chelsea’den ayrılarak Trabzonspor’a gelmesinin kendisi için büyük bir karar olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Şu an hakikat bir karar aldığımı düşünüyorum. O gün için çok büyük bir karardı. Ben futbolda istikrarın çok değerli olduğuna inanan birisiyim. Sıfırdan bir takım oluşturarak yeni bir teknik takımla çalışmanın çok güç olacağına inanıyorum. Buradaki teknik takımımız esasen bir arada çalıştığımız ve benim nasıl çalıştığımı bilen, ideolojimi bilen bir grup. Futbolcu arkadaşlarımız da beni tanıyor ve biliyor. Devamlılığın çok değerli olduğunu bilen beşerlerle beraberiz. Onlarla birlikte bir yolda yürümek daha kolay olacaktır. Teknik gruba daha evvel birlikte oynadığımız ve birebir vakitte antrenör eğitmeni olan çok başarılı bir arkadaşımızı daha kattık”

Eşiyle tanışmasının akabinde nasıl Müslüman olduğuna dair sürece değinen Eddie Newton, İslamiyet’te sorduğu bütün sorulara yanıt bulabilmesinin kendisini etkilediğini vurguladı.

Kuzenlerinin de İslamiyeti seçtiğini belirten Newton, yaşadıklarını şöyle aktardı: “Belki de beni en çok etkileyen şey kuzenimin düğününde gerçekleşti. Düğünün yapıldığı yere yakın bir mescitte ezan sesini duydum. Ezan sesini birinci duyduğumda çok duygulanmış ve ağlamıştım. Bunun sonrasında içimde bir şeyler olduğunun farkındaydım. Fakat annem ve babam Katolik olduğu için ve ailemde hiç Müslüman olmadığı için alacağım rastgele bir karar çok büyük bir karar olacaktı. Bu karar haliyle annem ve babamı da hayal kırıklığına uğratacaktı. Eşime sorular sordum, kuzenime ve etrafımdakilere sorular sordum. Müslümanlık hakkında okumaya devam ettim ve beni bilgilendiren insanlara sorular sordum. Beni en çok etkileyen şeylerden bir tanesi de İslamiyet’te sorduğunuz bütün soruların karşılıklarını bulabiliyorsunuz. Bir gün otomobil sürerken kenara çektim ve bana İslamiyet hakkında bilgiler veren arkadaşımı arayıp ‘O gün bugün, İslamiyet’i seçmek istiyorum.’ dedim ve akabinde da Müslüman oldum”

Trabzonspor taraftarlarının gruplarına çok bağlı olduklarına işaret eden Eddie Newton, şu değerlendirmede bulundu:
“Dışarıya çıktığımda, markete gittiğimde beni gören bütün taraftarlarımız beni durdurup o hafta kimlerin oynaması gerektiğini, nasıl oynamamız gerektiğini ya da kimlerin neler yaptığını ve neler yapmadığını bana tabir ediyorlar. Grubu o kadar yakından takip ediyorlar ki kadronun o kadar içindeler ki her ayrıntının farkındalar. Ekibi hakikaten her şeyiyle takip ediyorlar. Kentin kupalara ne kadar açlık duyduğunun farkındayım. Ne kadar muvaffakiyet kazanılırsa kazanılsın her vakit daha fazlasını ve daha büyüğünü istediklerinin farkındayım”

Elinden geldiğince ekibe hamle futbolu oynatacağına dikkati çeken Eddie Newton, taraftarların memnun olacağı bir Trabzonspor göreceklerini belirtti.

Newton, kentin temel noktasının Trabzonspor olduğuna değinerek, “Köylere gittiğinizde, kentin uzak noktalarına gittiğinizde bile oradaki her gencin futbolcu olma hayali ve Trabzonspor’un futbolcusu olma hayalini kurduğunu görüyorsunuz. Tahminen bu her vakit ve herkes için mümkün olmuyor lakin kent şununla gurur duymalı. Trabzon yalnızca Trabzonspor için değil, öbür kentler ve başka gruplar için de futbolcu üretiyor. Tüm kentin gurur duyması gereken bir nokta bu. Yalnızca kendi kadronuz için değil bütün ülke için futbolcu üretiyorsunuz. Hasebiyle bunu da düşündüğünüz vakit kentte çok büyük bir futbol kültürü olduğunu söyleyebilirim” tabirini kullandı.

Trabzonspor Kulübü Lideri Ahmet Ağaoğlu ile yakın alakaları bulunduğuna işaret eden Eddie Newton, şunları kaydetti: “Bunun da gruba katkı sağladığını düşünüyorum. Aslında çok sık rastlanan bir şey değildir bu. Tahminen çok büyük maçlar öncesinde görebileceğiniz bir durum. Günün sonunda biz taraftarlarımız ve kulüp için buradayız. Taraftarlarımızı keyifli etmek için ilerliyoruz. Yakın bağlantılar kurarak ve yanlışsız işler yaparak hakikat noktaya varabileceğimizi düşünüyorum. Hasebiyle liderimizle ve idare heyeti üyelerimizle bu kadar yakın bağda olmanın ekibe büyük yarar sağladığını düşünüyorum”

Ferdi ve grup olarak ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını vurgulayan İngiliz teknik adam, dönemin çok uzun ve şiddetli bir maraton olduğunu, iki maçta şampiyonluğun kazanıp ya da kaybedilemeyeceğini kaydetti.