Fenerbahçe’nin eski Lideri Ali Şen, birçok mevzuda açıklama yaparken; sarı lacivertlilerin şampiyonluk bahtı ile ilgili tezli konuştu.
Türkiye gazetesine konuşan Şen, “Fenerbahçe’nin bu sezonki takımı inanılmaz güçlü. Önümüzdeki 5 yıl şampiyonluğu kimseye kaptırmaz. Artık her alanda öne çıkacağı yeni bir periyot başlıyor” dedi.
İşte Şen’in kelamları…
“Şampiyonluğunu nisan ayında ilan eder”
Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve başkaları “şampiyon olacağız” diye boşuna masrafa girmesinler. Bu dönem şampiyon Fenerbahçe. İnanılmaz güçlü, şampiyonluğunu nisan ayında ilan eder ve önümüzdeki beş yıl kupalara ambargo koyar, şampiyonluğu kimseye kaptırmaz. Artık Fenerbahçe’nin her alanda öne çıkacağı yeni bir devir başlıyor.
“Ali Koç artık işi öğrendi”
Milan ve Barcelona üzere devleri çalıştıran, Şampiyon Kulüpler Kupasını kazanmış futbolun Arjantinli efsane ismi Helenio Herrera der ki; ‘Büyük teknik yönetici yok sistem kuran ve muvaffakiyetle uygulayan büyük lider var.’ Bu kelam çok yanlışsız. Gerçekten teknik yöneticisi seçen de kadroyu yapan da liderler. Ali Koç artık işi öğrendi. İnanılmaz hoş işler yapıyor bu dönem. Fark burada.
“Galatasaray Kadıköy’den çıkamaz”
Transferleri makul, grup yapılandırması yanlışsız ve harika, savunmayı da forveti de güçlendirdi. Elif Elmas ve Vedat’ı iyi paralara sattı. Teknik heyetin eline çok iyi bir takım teslim etti. Buradan argüman ediyorum ligin ikinci yarısı üçüncü hafta Galatasaray’a fark atar bu ekip. Kadıköy’den çıkamazlar. Yalnız bir tasam var; Fenerbahçe’ye UEFA’dan bu dönem ceza gelebilir, Ali Koç bu mevzuya ağırlaşmalı. Burası çok önemli.
Avrupa şampiyonluğu savı
Daima ‘Bir gün Fenerbahçe havaalanına Avrupa şampiyonu olarak inecek’ dedim. Bu hayal değil, amaçtı. Ne var ki ‘Yenilmez’ denilen ve 40 yıl Old Trafford’da kaybetmeyen Manchester United’ı konutunda yendiğimiz hâlde bu bana nasip olmadı. O kupa içimde uktedir. O kupayı Fenerbahçe’ye bu takım kazandıracak hem de üç yıl içinde. Bu temenni değil, bütün kalbimle inanarak, tartarak, ölçerek lisana getirilen büyük bir tez.
“Alex Ferguson üzere efsaneleşecekler”
Erol Bulut ve Emre Belözoğlu Fenerbahçe için yapılabilecek en hakikat tercihti. Ben ikisine de kefilim. Erol’u Fenerbahçe’ye futbolcu olarak ben transfer ettim, kalitesini, karakterini ve futbola bakışını iyi bilirim. Emre’nin mesleğini, futbol bilgisini ve yükünü kim tartışabilir? İnanıyorum ki Erol ve Emre birlikte kusursuz işler çıkaracak ve Fenerbahçe’de Alex Ferguson’un Manchester United’da efsaneleştiği üzere efsaneleşecekler.
“Terim’in eli Erol Bulut’un olduğu kadar güçlü değil”
Türk futbolunda bir sıralama yapacak olsam Fatih’i nereye müellifim? Terim’e hayranım bir defa. Yakın dostum. İnanılmaz meslek yaptı. Milan’a gitmeden evvel eşiyle bize geldiler, ‘İtalyanları aradım, İmparator geliyor, değerini bilin, dedim, Milan kulübünde Maldini ailesinin ehemmiyetini anlattım. Bugün de Fenerbahçe’nin en büyük rakibi o ancak eli Erol Bulut’un olduğu kadar güçlü değil.
“En başarılı lider Faruk Süren”
Türk futbolunun en başarılı lideri hiç tartışmasız Faruk Süren. Kendisine çok hayranım. Galatasaray’a 4 Harika lig, 1 UEFA ve bir de Muhteşem Kupa kazandırdı, az şey mi bunlar? O kupaları ben Fenerbahçe’ye kazandırsam Türkiye’de yer yerinden oynardı. Ne var ki Galatasaray Kulübü, o tarihî başarıyı paraya tahvil edemedi, ‘neden’ diye sormayın anlatmam ayıp olur.
“Oğuz ve Aykut’u gönderdiğim için pişman değilim”
Oğuz ve Aykut’u gönderdiğim için pişman mıyım, değilim lakin insanın keşkeleri oluyor. O Trabzon maçı öncesi, ‘Bu maçta beşer gol atsanız da sizi göndereceğim.’ dedim. Gerçekten golleri de onlar attı. Artık Oğuz bayramlarda, kandillerde bildiri atıyor, Aykut’la da yemek yiyoruz. Ben onların lideriyim.
“Bu periyodun şu an en güçlüsü F.Bahçe”
Evvelce büyüklerle küçükler ortasında uçurum vardı artık makas iyice daraldı. Biz 84 puanla şampiyon olurken Trabzonspor 82 puanla fakat ikinci olabilmişti. Halbuki geçen dönem Başakşehir 69 puanla şampiyon oldu. Ligimizde yeni bir periyot başladı ve bu devrin şu an en güçlüsü F.Bahçe.”
“Fenerbahçe dar gelmiş ki arayışa girmişler
lk sefer size açıklıyorum. Üç büyüklerin birbirinden futbolcu alamadığı ve satmaya cüret edemediği bir periyottu. Beşiktaş’ın o devirdeki gurur tribününde maç seyrederken lideri Mehmet Üstünkaya kulağıma eğildi ve ‘Senden Ali Kemal ile Âdem’i istiyorum’ dedi. Ben de ‘Konuşman lazım’ dedim. ‘Konuştum’ dedi. ‘Kiminle’ deyince ‘futbolcularla’ karşılığını verdi. Ben de ‘verdim gitti’ dedim, o anda ikisini de sildim. Fenerbahçe dar gelmiş ki arayışa girmişler.
“Fenerbahçe tribünleri o krediyi bana tanımışlardı”
Üstünkaya, ‘Kaç para vereceğiz?’ dedi. Ben de ‘Keşke bu soruyu hiç sormasaydın, sen ‘istiyorum’ dedin ben de ‘14 yıl şampiyon olamamış dostuma madem gereksinimin var verdim’ dedim, para söylem ettim mi, etmedim. Biri ulusal kadro kalecisi, oburu golcüsü neyse pahası aranızda toplanın belirleyin” İşte o davranış futbolumuzda anlayışları değiştiren yenilik oldu. Bunu kimse yapamazdı ben yaptım, zira Fenerbahçe tribünleri o krediyi bana tanımışlardı.
Ajansspor