AJANSSPOR-HABER
Beşiktaş Teknik Yöneticisi Sergen Yalçın, Fenerbahçe’yi deplasmanda 4-3 yendikleri maç sonrası birinci defa açıklamalarda bulundu. Yalçın, “Benim Fenerbahçe maçında saha kenarındaki davranışlarımı eleştiriyorlar. Ne yaptım ki ben?” dedi.
Sergen Yalçın, Spor Arena’dan Mehmet Arslan’a konuştu.
Seyirci ile oynasaydınız, şu anda daha fazla puan toplar mıydınız?
“Bunu bilemem. Mümkün değil buna karşılık vermem”
Pekala soruyu değiştireyim. Seyircisiz futbolda ne değişti?
“Real Madrid maçını izledin mi? Yenildiler meskeninde. Ya Liverpool? Son dakikada puan kaybettiler. Juventus da berabere kaldı. Seyircisizlik yalnızca bizde değil dünyada futbolu etkiledi. Oyuncunun motivasyonu seyirci. Seyirci önünde oynamak değişik bir his. Bunu kaybetti oyuncular.”
Sergen Yalçın nasıl bir teknik adam. Soyunma odasına girdiğinizde otoriter mi, babacan mı?
“Bunların yalnızca biri değil. Hepsiyim aslında. Duruma nazaran, kadroya nazaran, futbolculara nazaran hepsiyim. Futbol bu. Her vakit ve her an değişim yaşıyorsunuz. Ben de bu değişime nazaran şöyle bir teknik adamım diyemem.”
Sen hangi teknik adamsın. Saha kenarında buz üzere duran mı soğuk hoca mı? Yoksa heyecanlı sıcak hoca mı?
“Sahada sıcak ya da soğuk teknik adam diye bir ayrım yok. O ana, maçın atmosferine ve kadronun oyununa nazaran değişiyor hislerimiz. Ben bilerek hiçbir şey yapmam. Benim kulübedeki davranışlarımı kadromun oyunu belirler. Şayet ekibim coşkulu oynarsa, hoş oynarsa ben de onlarla birlikte kulübede tıpkı heyecanı, birebir hisleri paylaşıyorum Oyunun içinde oluyorum.”
Ya makûs oynuyorsa…
“Dedim ya.. Ekibin oyunu belirler benim coşkumu. Berbat oynuyorsak bu bana da yansır.”
Teknik adamlıkta kendini nasıl geliştiriyorsun? Kitap okuyor musun? Nasıl besleniyorsun bu hususta?
“Hayır ben kitap falan okumuyorum.”
İşte politik olmayan, kim ne der korkusu yaşamayan, alabildiğine dürüst Sergen Yalçın. Sonra devam etti:
“Harika bir grubum var. Tüm çalışmaları yapan, tahlil eden kusursuz bir takım. Bana yalnızca final kalıyor. Orada da ben üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum.”
Bazen, formayı giyip alana girme isteği geliyor mu?
“Hayır hayır o günleri geride bıraktım artık. Futbolculuk geride kaldı.”
O vakit klasik soru; hangisi daha güç? Futbolculuk mu, antrenörlük mü?
“Ben futbolcuyken çok rahattım. Zira alandaki sorunu tek başıma ben çözüyordum. Lakin teknik adamlıktaki sorumluluk çok daha diğer.”
“Ne yaptım ki ben?”
Benim Fenerbahçe maçında saha kenarındaki davranışlarımı eleştiriyorlar. Ne yaptım ki ben? Ben Beşiktaş Teknik Yöneticisiyim. Oyuncularımla, kadromla birlikteyim. Natürel ki 4. hakemle konuşmam gerekiyorsa konuşacağım. Bizim muhatabımız o. Bunda eleştirilecek ne var ben hiç anlamadım. Beşerler eleştirmek için mazeret arıyorlar.
Tekrar dönelim Fenerbahçe maçına. Özel bir çalışma yaptınız mı?
“Hayır çok özel bir çalışma yapmadık. Ancak her maçın kendine özel bir havası, atmosferi var. Nasıl ki Anadolu kadroları büyük maçlara hazırlanırken, motive oluyorlarsa bu çeşit müsabakalarda da oyuncular kendileri motive oluyorlar.”
Ajansspor