Halı sahada keşfedildi önce Kanarya, şimdi Kartal oldu

AJANSSPOR-HABER

Karabüklü Mert Günok, 32 yaşında tekrar büyük bir kulüpte…

Fenerbahçe altyapısında yetişip uzun yıllar sarı lacivertli toplulukta kalan Günok’un da yolu Rüştü Reçber üzere Beşiktaş’a düştü. Bir orta unutulup gitmeye yüz tutmuşken Bursaspor formasıyla yine parlayan ve A Ulusal Grup’ya kadar yükselen Günok, Medipol Başakşehir ile şampiyonluk yaşayarak tepeye çıktı. Ve artık Beşiktaş kalesi için ter dökecek.

Volkan Demirel’in gerisinde kalınca Bursaspor’a gitti

2009-10 döneminde bir Ziraat Türkiye Kupası maçıyla birinci kere Fenerbahçe formasıyla uzunluk gösterdi. Önünde Volkan Demirel üzere banko bir kaleci vardı. Tam 6 dönem bekledi. Lakin bu kadar uzun serede fakat 51 maçta forma giyebildi. 2015-2016 döneminde oynamak ismine efsanesi olmayı hayal ettiği Fenerbahçe’de ayrıldı ve Bursaspor’a imza attı.

Yeniden bir Volkan’ın ardında baht bekledi

Birinci dönemde 23 maçta sahne aldı. Sonraki dönemse yalnızca kupada 7 maçta talih buldu. Buna karşın onun kumaşına inanan Medipol Başakşehir, transfer etti. 2017-18 döneminde kendisi üzere eski bir Fenerbahçeli olan ulusal kaleci Volkan Babacan’ın ardında bekledi ve yalnızca 8 maçta talih buldu.

Başakşehir’de doruğa çıktı

Sonraki dönemse formayı kaptı ve 36 maçta alana çıktı. 2019-20’deyse doruktaydı: Tam 45 maçta kalede Mert Günok vardı. Geçen dönem yaşadığı sakatlıklar ve Covid 19 nedeniyle gruptan farklı düştü bir orta. Buna rağmen dönemi yeniden 35 maçla tamamladı. Toplam 22 defa A Ulusal Kadro forması giyen ve son olarak Euro 2020 takımında yer alan fakat yedek kalan Mert Günok, bu dönem mesleğinde siyah beyaz bir sayfa açtı.

Babası da bir kaleciydi

1 Mart 1989’da dünyaya gelen Mert Günok’un babası Becerikli Günok da bir kaleciydi. Trabzonspor ve İstanbulspor’da yer almış bir babanın oğlu: “7-8 yaşlarındayken babam Kocaelispor’da antrenördü. Babamla birlikte ben de tesislere giderdim. O periyot Kocaelispor’un minik ekibiyle 1-2 maça çıktığımı hatırlıyorum, yalnızca o kadar. Futbola asıl başlamam ise 9 yaşında Fenerbahçe’nin altyapısına girmemle oldu. Daha evvel amatörce basketbol oynuyordum lakin yazgı tarafımı futbola hakikat çizdi. Lakin ne futbolu ne de kaleciliği seçmemde babamın rastgele bir zorlaması vardı.”

Basketbol da oynadı

Evet, okulda ve Fenerbahçe altyapısındayken de basketbol oynamaya devam ediyor: “Basketbolu o vakitler sporun içinde olmak ismine yaptım. En beğenilen sporlardan birisi futbol, oburu basketbol sonuçta. Basketbolu profesyonel olarak oynamadım. Lakin 14 yaşına kadar okul grubunda gayret ettim. Fenerbahçe altyapısında da futbolla basketbolu bir arada götürdüm.”

Aziz Yılmaz halı alanda tesadüfen keşfetti

Mert Günok, bir tesadüf sonucu keşfedilip Fenerbahçe’ye gidiyor. Onu keşfeden şahıssa sarı lacivertlilerin ünlü kongre üyelerinden Aziz Yılmaz oluyor. Günok, o günü şöyle anlatıyor: “O periyotta arkadaşlarımla hem futbol hem de basketbol oynuyordum. Bir gün Göztepe’deki bir halı alanda maç yapıyorduk. O vakitler Fenerbahçe 2000 Derneği’nin başında da Şevket Yılmaz vardı. Kendisi o gün tesadüfen halı sahanın yanındaki araç yıkama istasyonuna otomobilini yıkatmaya gelmiş. Arabasının yıkanmasını beklerken de bizim halı saha maçımızı izlemiş ve beni beğenmiş. Maçtan sonra benimle konuşup, ‘Gel seni Fenerbahçe’ye götüreyim’ halinde bir teklif yaptı. Ben de çabucak teklifini kabul edip, Fenerbahçe altyapısındaki spor okuluna gitmeye başladım. Yaklaşık 1 hafta sonra da bana lisans çıkarttılar ve böylece minik kadroyla idmanlara çıkma talihi yakaladım.”

İdolü Van der Sar

Üst seviye kalecilerin yakından takip etse de idol olarak kendisine Hollandalı Van der Sar’ı seçer: “En çok da Hollandalı Edwin Van der Sar’ı beğendiğim için gerek taktik gerekse teknik bakımdan kendisini yakın takibe aldım. Onun maçlarda nasıl davrandığını, yazılarını, röportajlarını çok yakından inceledim. Yani yalnızca alanda değil, saha dışında da nasıl biri olduğuna dikkatle baktım. Bu yüzden gelişme dönemimde bir idolüm varsa, onun Van Der Sar olduğunu söyleyebilirim.”

Kalecinin bir duruşu olmalı

Mert Günok, içe kapanık biri olmadığını belirtirken, alanda arkadaşlarına sırtını dönmeyen tek oyuncunun kaleci olduğunu söylüyor. Günok, ‘topu kurtar da nasıl kurtar’ anlayışında olmadığını belirterek, kaleciliğe bakışını şöyle anlatıyor: “Birçok defa söyledim lakin anahtar söz çalışmak. Her topa atlamak zorundasınız. Her topun çıkartılması gerekiyor. Ne kadar yorgun da olsanız o kaledeyseniz o topu tutacaksınız. Bir futbolcu üzere, ‘Ben yoruldum. Şu deparı atmayayım, geride bekleyeyim’ diyemiyorsunuz. Havadan geliyorsa havadan, yerden geliyorsa yerden topu tutmak zorundasınız. Kimi hocalar, ‘Topu kurtar da nasıl kurtarırsan kurtar’ der. Ben buna katılmıyorum. Sonuçta kalecinin bir duruşu, tekniği olmalı. Saha içerisinde duruşunuzla herkese itimat vermelisiniz. Kişinin aurasıyla ilgili bir mevzu doğal ki biraz da bu… Kişi kendini belirli eder. Ben kalecileri izlerken alandaki duruşuna; oyuncu arkadaşını uyarmasına çok dikkat ediyorum. Olumlu şeyleri de almaya çalışıyorum.”

Ajansspor