Sergen Yalçın, “İkincilik Trabzonspor’un hakkıydı…”

AJANSSPOR – HABER

Harika Lig’in 2020-21 dönemini Beşiktaş ikili kupa ile kapattı. İzmir Gürsel Aksel Stadı’nda 3 gün ortayla 2 değerli galibiyet elde eden siyah beyazlı grup, 19 Mayıs’ta konutuna 2 kupa ile döndü. Beşiktaş’ın bu zaferinde tartışmasız hisse sahibi olan Sergen Yalçın, zafere giden hikayesini Milliyet Gazetesi için yazdı. İşte, Yalçın’ın yazısından kesitler…

“Pandemi kurallarına uymak zorundaydık…”

“Kovid’e yakalandığım devir ekipten uzak olmak elbette çok üzücüydü. Ancak pandemi kurallarına uymak zorundaydık. 14 günlük ayrılık sürecim boyunca tüm teknik heyet kadro için gereken ne varsa yaptılar.

“Düşünebiliyor musunuz?”

İmajlı arama ile kimi kısa toplantılar da gerçekleştirdik. Bu süreçte bu türlü şeyleri de yaşayacağımız varmış. İnsan sıhhati elbette kıymetli lakin kendimizden çok, bu virüsün ekibe yayılmasından telaş ediyorduk. Düşünebiliyor musunuz? Beşiktaş’taki birinci dönemimde bu türlü külfetler da yaşadık.

“Buna çok muhtaçlığımız vardı…”

Tahminen bu süreçten ötürü işler bilakis de gidebilirdi. Üç maç üst üste yenildiğinizde bu durumu toparlamak çok kolay olmuyor. Çok çalışmak yetmiyor. Şanslı olmamız gereken anlar da oldu. Bu devirde buna çok gereksinimimiz vardı.

“Çok net söyleyebilirim ki…”

Sağ bek konusu benim en çok beklediğim transferlerden biriydi. Zira o bölgede önemli sorunlarımız oluyordu. Rosier bu manada bizim sorunlarımızı çözmemize çok yardımcı oldu. Çok net söyleyebilirim ki Rosier’i daha evvel seyretmemiştim.

Birinci kere antrenmanlarda izledim. Evet, antrenmanlarda iyiydi fakat bunu en iyi maçlarda görebilirdik. Karagümrük ile yaptığımız hazırlık maçında Rosier çok iyi oynamıştı ve o gün iyi bir sağ bek transfer ettiğimizi net biçimde gördük.

“Sanki bir lig maçı üzere oynadık…”

Karagümrük ile oynanan maç gelecek ismine bize birçok bahiste umut da vermişti. Sıradan bir hazırlık maçı değildi. Güya bir lig maçı üzere oynadık. Hatta kimi lig maçlarından bile daha tempoluydu. O karşılaşmadaki performans bizi geleceğe taşıdı.

“Ekibime çok şey borçluyum…”

Güya dönemin provası üzereydi. Ulusal ortanın üzerine gelen bay haftasından sonra değişik bir Beşiktaş için çok uğraş sarf ettik. Takım arkadaşlarım çok emek harcadı. Daima birlikte harcadığımız emeklerin karşılığını bu biçimde alınca insan ister istemez çok memnun oluyor. Grubuma çok şey borçluyum.

“Benim en çok üzüldüğüm maçlardı…”

Trabzonspor ve Medipol Başakşehir karşılaşmaları, birinci geldiğim dönem benim en çok üzüldüğüm maçlardı. Şampiyon olduğumuz dönemde da üzüldüğüm maçlar oldu lakin birinci dönemde Trabzonspor ve Başakşehir maçlarından toplamda 6 puan çıkarabilseydik, lig sonunda tahminen şampiyon bile olabilirdik. O iki maçta çok iyi oynamıştık. Ligin ikinci yarısının en kıymetli kırılma anlarıydı o maçlar. Talihimizi sonuna kadar zorlamak bizim olmazsa olmazımızdı.

“Tüm kaideleri zorladık…”

Ligin sonunda kendimizi bir anda Şampiyonlar Ligi elemelerinde bulduk. Tüm kuralları zorladık. Tüm aksileri yenmeye çalıştık. Tekrar de biz dönemi, oyun olarak kendimize yakışır bir formda kapattık. Bir dahaki dönem için, ligin kalan haftalarını bu formda sürdürmemiz değerliydi. Şayet bu sene şampiyon olduysak bunda geçen dönemin son haftalarındaki bu kazanma isteğinin ekipte kalıcı hale gelmesinin hissesi çok büyüktür.

“Hazırlanmamız çok sıkıntı oldu…”

Daha evvel de söyledim.. Lig ikinciliği Trabzonspor’un hakkıydı. Şampiyonlar Ligi onların hakkıydı. Fakat bir halde kendimizi bu kulvarda bulduk. Kulübün kurallarından ötürü bu maça hazırlanmamız çok sıkıntı oldu. Tek maçla tıp gitti lakin şunu söyleyebilirim ki çok önemli sakatlıklar da olabilirdi.

“Tek meselemiz…”

Bu maçtan ötürü kadroya önemli bir yükleme yapma fırsatımız olmadı. Kimi oyuncularımız sakatlıktan yeni çıkmış, kimilerinin ise sakatlanma riski vardı. PAOK bizden daha hazırdı. Ulusal orta ve bay haftasındaki sonraki Beşiktaş ile, PAOK maçındaki Beşiktaş ortasında dünyalar kadar fark vardı. Tek kaygım döneme önemli sakatlıklarla başlamaktı.

Ajansspor