AJANSSPOR-ÖZEL
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 1 Eylül’deki genel şurasında hukuk konseylerinin seçimine dair statüde değişikliğe gidecek.
Ajansspor’un duyurduğu değişikliklere TFF Lideri, konsey üyelerini öneremeyecek. Bu misyon büsbütün idare heyetinin uhdesinde olacak.
Heyetlerin vazife mühleti de 4 yıl olarak belirleniyor ve TFF idaresi değişse de konseyler misyon müddetlerinin sonuna kadar kalabilecek.
Pekala bu temel değişiklikler “TFF heyetleri bağımsız değil” diyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni (AİHM) ikna edecek mi?
Başta Tahkim Şurası olmak üzere, hukuk şuralarının verdiği kararlar AİHM’e taşındığında TFF meşakkat yaşar mı?
AİHM kararıyla tam örtüşmüyor
Mevzuya ait olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Gemalmaz ile konuştuk. Gemalmaz, yapılan temel değişikliklerin, AİHM’in verdiği kararın çerçevesine uymadığını belirtti. Gemalmaz, “AİHM, bilhassa Tahkim Şurası başta olmak üzere, konseylerin üyelerinin TFF idaresinin nüfuzuyla şekillendiğini vurgulayarak, bunun bağımsızlık ve tarafsızlık açısından sorun teşkil ettiğine hükmetti.
TFF statü değişikliğinde yalnızca lidere sınırlama getirmiş ve fakat her şeyi tekrar idareye bırakmış. Sonuçta lider da bu idarenin bir kesimi. Yani esasen AİHM’in istediği değişiklik yapılmamış oluyor. Zira konsey üyelerini seçen idareler de AİHM’e nazaran kulüplerin istedikleri şahıslardan oluşuyor ve hasebiyle konseyler bir tesire maruz bırakılıyor. Üyelerin seçiminin idare konseyine bırakılmasıyla bir şey değişmiyor. Bir göz boyama. Literatürde buna ‘hukuku dolanmak’ denir. Bilhassa Tahkim’in TFF dışında bir organ olarak pozisyonlandırılması gerekir. TFF bünyesinde olduğunda, isteseniz de istemeseniz de yönetimin bir organı olarak görülür” dedi.
Heyetlerin vazife müddetinin 4 yıla çıkartılması ve TFF idaresi istifa etse de müddetlerinin sonuna kadar devam etmelerini de pahalandıran Gemalmaz, “TFF idaresinin de vazife mühleti 4 yıl. Aslında tekrar bir mukadderat birliği kelam konusu. Evet, TFF idaresi istifa ederse konseyler misyona devam edebilecek fakat bu da çok ender görülen bir durum olur. AİHM, konseylerin vazife müddetinin TFF’nin müddetiyle özdeş olmamasını istiyor” diye konuştu.
Şura üyeleri CAS üzere olmalı
Konsey üyelerinin yemin ederek vazifeye başlamasının AİHM tarafından istediğini kaydeden Gemalmaz, “Üyelerin kararlarından dolayı cezai yaptırıma alışılmış tutulmayacak olması, bağımsızlık ve tarafsızlığın tehlikeye düşmesi halinde belgeden çekilme hakkının tanınması olumlu adımlar. Lakin bu değişikliklerin yasal garanti altına alınması lazım. Zira bu heyetler en azından yarı yargısal yapılar. Hasebiyle değişikliklerin TFF Kanunu’nda yer alması lazım. Pratikte tahminen sorun olmaz ancak statü değişikliği yetersiz” dedi.
Tahkim Konseyi ve Uyuşmazlık Tahlil Şurası üye yapısının CAS üzere olması gerektiğini belirten Gemalmaz, “Eski sabit üyeli yapı devam ediyor. Meğer CAS’taki üzere havuz olmalı ve taraflar bu havuzdan hakem seçebilmeli. Sabit üyeli heyet yapısı isabetli bir model değil. Heyet üyelerinin bağımsızlık ve tarafsızlığından kuşku duyulduğu haller için de bir itiraz düzeneği oluşturulmalı. Bunun için de düzenleme koşul. Tahminen bu talimatlarda giderilir” dedi.
TFF şeffaf davranmıyor
Prof. Dr. Burak Gemalmaz, tüm futbol kamuoyunu ilgilendiren ve özünde bir insan hakları mezvusu olan heyet yapılarındaki değişikliklere dair TFF’nin şeffaf davranmadığının da altını çizdi. Gemalmaz, kelam konusu değişiklik yapılmadan evvel üniversiteler başta olmak üzere tüm ilgili kurum ve kuruluşlara taslağın iletilerek önerelerin alınması ve üzerinde tartışılması gerektiğini belirtti.
Gemalmaz, TFF’nin ise 1 Eylül’deki genel konseyde oylayacağı değişiklikleri hangi yol ve sistemle belirlediğinin bilinmediği ve bugün bile resmi sitesinden kamuoyunan bilgisine açıkça sunulmadığını lisana getirdi. Gemalmaz, “Şeffaflık gözetilmedi. Bu yanlışsız bir mevzuat üretme süreci değil” diyerek, kelamlarını tamamladı.
Yasal ikaz: Bu haber Ajansspor.com tarafından yazılmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Ajansspor